Mustafa Kemal Yılmazhoşgeldiniz
Kişisel web sayfasına hoşgeldiniz

Bahreyn – İki Deniz Arasında Bir Beyaz İnci

Ortadoğu’da finans sektörünün en canlı olduğu ülke hangisidir sorusuna zannediyorum çoğu kişinin cevabı Bahreyn olacaktır. Yaklaşık 400 finans kuruluşunun faaliyet gösterdiği, 2 milyon nüfuslu bu ülke, kıyı bankacılığının sunduğu fırsatlar ile gerçekten de bu nitelemeyi hak ediyor doğrusu. Ben bu düşünceler içinde gel-gitler yaşarken, İstanbul’dan havalanan uçağımız 3,5 saat sonra Bahreyn’in mütevazi havalimanına iniş yapıyor. Bahreyn ile İstanbul arasında 1 saat zaman farkı var. Ülkeye girişte Türklere vize uygulanıyor, ancak vize, pasaport kontrolünden geçişte alınabiliyor. Vize ücreti 5 Bahreyn Dinarı (15 Dolar). Havaalanında döviz bozdurabileceğiniz 2 döviz büfesi var. Bahreyn Dinarı (BD) oldukça değerli, 100 Dolar karşılığı 38 BD alıyoruz. Havalimanı ile şehir merkezi arası 8-10 kilometre. Taksi ile 15-20 dakika sürüyor ve 5 BD tutuyor. Taksiler havaalanından şehre gidişte normal ücretin üzerine 2 BD ekliyorlar.

Basra Körfezi’nde, 33 adadan oluşan bir ülke olan Bahreyn’in başkenti Manama. Şehir “Diplomatik Bölge” ve “Liman Bölgesi” olmak üzere ikiye ayrılmış. “Diplomatik Bölge”de diplomatik temsilcilikler, “Liman Bölgesi”nde ise daha çok finans kuruluşları yer alıyor. Şehirdeki hemen hemen tüm binalar, sıcaktan korunmak amacıyla beyaz taştan yapılmış veya beyaz renge boyanmış. Bu mimari yapı içinde camilerin minyatürize edilmiş minareleri dikkat çekiyor. Manama’dan ülkenin diğer şehirlerine ulaşım, İstanbul’da Şişli’den Bostancı’ya gitmekle eş mesafede. Bununla birlikte, taksi bulabilmek oldukça güç. Ya duraktan binmeniz ya da telefonla çağırmanız gerekiyor. Söz taksiden açılmışken, Japon araba markalarının trafikte gözle görülür bir üstünlüğü var. En fazla rağbet gören marka Toyota. Tüm otomobil markalarının en son modellerini caddelerde görmek mümkün. Sık sık uluslararası toplantılara evsahipliği yapan şehirde çok sayıda beş yıldızlı otel var. Bunların en güzellerinden biri de konakladığımız Sheraton Hotel. Manama’da dikkat çeken gökdelenlerden biri olan Dünya Ticaret Merkezi de Sheraton Hotel’in yanında bulunuyor ve diklemesine üçgen şeklinde yapılmış, iki parçasını birbirine bağlayan bölmelerin arasına yerleştirilmiş, döndükçe rüzgar enerjisi üreten devasa pervaneleri ile ilgi çekiyor.

Bahreyn’in nüfusu, ülkeye dışarıdan çalışmaya gelenleri de dahil edersek 2 milyona yaklaşıyor. Nüfusun % 70’i Şii. İran burayı kendine bağlı bir ülke gibi görüyor. Bu nedenle ülke yönetimi, Şii kökenlilerin her an ayaklanabileceği endişesiyle onları askere almıyor. Askerlik görevi Pakistan, Sudan gibi ülkelerden getirilen kişilere paralı olarak yaptırılıyor. Nüfusun yarısını yabancılar oluşturuyor. Özellikle finans sektöründe çalışan İngilizlerin sayısı oldukça fazla. Belki de bu nedenle, ülkede yaşayanların çoğunun üzerine İngiliz etkisi sinmiş durumda. Bunu trafikten tutun yerel halkın davranışlarına kadar her yerde gözlemlemeniz mümkün. Hizmet sektöründe ise ucuz işgücü kullanılıyor. Bu sektörde genellikle Hintliler, Pakistanlılar ve Uzakdoğu kökenliler çalıştırılıyor. Ülkede gelir dağılımı adil değil. Yerel halk rahat şekilde yaşarken, hizmet sektöründe çalışanların aldıkları maaşlar ortalama 150-200 dolar civarında ve yaşam koşulları ağır. Bu insanların çoğu şehrin dış mahallelerindeki kamplarda yaşıyor. Ülkede sosyal güvenlik müessesesi Türkiye’de olduğu gibi işlemiyor. İnsanların emeklilik hakkı yok. Sosyal güvenlik primi olarak kesilen % 2’lik pay ise daha çok kaliteli işgücünün yetiştirilmesi amacıyla eğitim ve danışmanlık hizmeti veren İngilizlerin yönetimindeki firmalara ikram ediliyor. Zaten devlette çalışan danışmanların çoğu da İngiliz.

Gökdelenler Ülkesi ve Finans Mabed

Ülkede en gelişmiş olan sektör gayrımenkul. Manama’nın her köşesinde sıra sıra gökdelenler yükseliyor. Bu gökdelenlere her gün yenileri ekleniyor ve inşaat sektörü hız kesmiyor. Körfez de doldurularak sürekli yeni yerleşim alanları yaratılmaya çalışılıyor. Bununla birlikte, Türkiye Konsolosluğu’nda çalışan bir ticari ateşe, yurtdışından yaşamak üzere buraya gelip de iyi bir ev almak veya stüdyo tipi bir daire kiralamak isteyenlerin sıraya girmesi ve 5-6 ay beklemesi gerektiğini söylüyor. Manama’da en büyük sorun yeterli otopark alanının olmaması. Şehirdeki yüzlerce otopark bu ihtiyacı karşılamaya yetmiyor. Bu nedenle, son yıllarda otopark yapımına hız verilmiş. Uygunsuz yere parklar ise acımasızca cezalandırılıyor.

Ülkedeki diğer önemli sektör hiç kuşkusuz finans. Aslına bakarsanız, Bahreyn’de her şey finans sektörü etrafında yapılandırılmış. Sanayi sektörü ise yok denecek kadar az gelişmiş. Ülkede 400’den fazla finans kuruluşu var. Bunlardan 10 tanesi de Türk bankaları. Bu finans kuruluşları daha çok kıyı bankacılığının nimetlerinden faydalanmak ve ucuz finansman temin etmek amacıyla burada bulunuyor. Sanayi sektörü açısından bakıldığında, dünyanın en büyük üçüncü alüminyum fabrikası bu ülkede. Ancak bu durum ülkede alüminyum yataklarının çok olmasından kaynaklanmıyor. Orta Amerika ülkelerinden boksit cevheri ithal ediliyor ve düşük işçilik ve enerji maliyetinin avantajı kullanılarak işlendikten sonra yarı mamul olarak yurtdışına ihraç ediliyor. Aynı durum petrol ürünleri için de geçerli. Ülkenin petrol rezervi sınırlı olduğundan tam bir petrol ithalatçısı. Caddelerde seyreden lüks otomobillere karşın, şehirdeki petrol istasyonu sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az.

Ülkeyi gezmek için en ideal mevsim Kasım-Mart arası dönem. Mart ayından sonra sıcaklık artmaya başlıyor. Manama’da turistik olarak fazla gezilecek bir yer yok. Görülmesi gereken önemli yerlerden biri, el yazması Kur’an-ı Kerim’lerin sergilendiği müze (Bait Al Quran). Bu müzede; başta Türkiye olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinden (Hindistan, Pakistan, Sudan, İran, Irak, Rusya) getirilen ve çoğu el yazması olan farklı büyüklükte Kur’anlar sergileniyor. Bunun dışında, “Portekiz Limanı” adı verilen bölge de gezilebilecek yerler arasında. Bahreyn bir Körfez ülkesi olmasına karşın, kıyı turizmi pek gelişmemiş. Dubai, Abu Dabi gibi şehirlerde oluşturulmuş suni plajlara burada rastlamak zor. Bununla birlikte, her yıl ülkeye 7-8 milyon turist geliyor. Bu turistlerin % 90’ı, Körfez üzerinde Bahreyn’i Suudi Arabistan’a bağlayan 27 kilometrelik, beş şeritli otobanı kullanarak, alışveriş ve eğlence turizmi amaçlı buraya akın edenler. Özellikle hafta sonları bu yolla ülkeye gelen turist sayısı zirve yapıyor. Alışverişten söz açılmışken, bazı alışveriş merkezlerinde dükkanlar, esnaf istirahate çekildiği için saat 13:00-16:00 saatleri arası kapalı. Yakın geçmişe kadar Körfez’de gerçek incilerin çıkarıldığı bu ülkeden satın alınabilecek en özgün hediye ise inci süslemeli takılar.

Veda Busesi…

Arapça “iki deniz” anlamına gelen, gökdelenlerin finans sektörü ile elele yükseldiği bu ülkeye veda ederken, heybemden dökülen kırıntılar bunlarla sınırlı. Yeni seyahatlerde, daha renkli portreleri sizlerle paylaşmak temennisiyle keyifli gezmeler….

Doç.Dr. Mustafa K. YILMAZ
10/03/2010

İlgili Yazılar

Yazılarım

İznik – Çini Motifleri İle Süslü Tarih İzleri

Doğanın kış uykusundan uyandığı, ilkbaharın rengarenk çiçekler ile ağaçların dallarını süslediği Nisan ayında, ara...

Tokat – Karadenizden İç Anadoluya Uzanan Zümrüt Yeşili Bir...

Yazın bu sıcak günlerinde herkes tatil için Ege ve Akdeniz Bölgesi’ndeki tatil beldelerine akın...

Marmara Adası – Çınar Ağaçlarının Gölgesinde Ada Sefası

Çoğumuz için adalar, yazın sıcak günlerinde serin bir deniz esintisinin ferahlığını hissedebileceğimiz, trafik gürültüsünün...

Erzurum – Dadaş Ellerinde Yaz Sefası

Kadim çocukluk arkadaşımla birlikte yazın bunaltıcı sıcaklarından kaçmak için nereye gidelim diye düşünürken,Dadaşlar Diyarı...

Pamukkale / Denizli – Anemonların Kucağında Uzanan Bir Asil...

İlkbahar yağmurlarının hayat verdiği doğanın kucağında, pembe-beyaz perçemlerini aralayan çiçeklerin yeşilin binbir tonu ile...

Kütahya – Frig Vadisi’nin Çintemanisi

Tebdil-i mekanda ferahlık olsa da, bazen iş seyahatleri birbirinin peşi sıra gelince sıkıntı verici...

Kategoriler

Yorumlarınız