Hüsn-ü Aşk

Başım ki fırtınalardan bu anda kurtuldu
Senin dizinde nihayet biraz sükun buldu…
Dalınca alnımı kat kat genişleten siteme
“Neden bu vakte kadar bekledin, zavallı?” deme;
Şikayet etme, sakın boş geçen zamanından.
Geçen zamanla ne eksildi hüsn ü anından
Geçen zamanla ne kaybetti ruhumun güneşi?
Muhabbetim de, cemalin de la-yemutun eşi…
Gelince hüsn ile aşk, ansızın nazar nazara
Bir an içinde döner karşılıklı aynalara.
Zaman, mesafe ve sonsuz kaybımız beş on senedir!
Dehalar ölse de mısralar ihtiyarlamaz;
Güzelliğinde senin böyle tazedir kış, yaz;
Nasıl duvarda değişmeksizin durursa resim
Nasıl güzelse Boğaz her saatte, her mevsim…
Diler beşikte görünsün,
Diler mezara yakın
Yanan gönüllere ilhamı bir gelir aşkın.
Büyük çınar gibi zahmetli şanlı sevdalar:
Bahara geç kavuşur, sevgilim, büyük dağlar!

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL